Yazılarım

Arabanın içindeki geceler! Sen en sonunda dalıp gittiğinde gece başlar!

Arabanın içinde kıvrılıp dururken, tüm ızdıraba ve korkulara rağmen en sonunda başına rahat bir pozisyon bulursun. Arabanın bir kuytusunda, uyku yorgun bedeninde sarkamaya başlamıştır artık… Kapı kolunda parlayan karikatürüne bakarak hiçbir şey düşünmeme gibi bir boşlukta, uykuyla ayıklık arasında dolaşırsın ve sonra arabanın içindeki geceler başlar!

Nostaljik hayaller,

Bunca mücadeleden sonra uykuya dalma garantisi olmasa da hayal kurmak bedavadır. Arabada uyumak yerine üstü açık spor bir arada pühür püfür deniz kenarında yazın keyfini çıkarmak isterdim. Bir hayal kurarım; 60 model klasik antika ama pırıl pırıl modifiye edilmiş sıfır kilometre gibi bir araba…

Arabanın içindeki geceler! Rüyadan uyan!

Bazen sağından solundan arkandan geçen arabaların farları seni dürtüp uyandırır. Ve yine dikilirsin koltuğunda gözlerin şişmiş, boş bakışların sokağın dört bir yanını dikizler, sıkıntı ve bıkkınlıktan bir çuval bir yığınsın artık, sokağın karanlık bir köşesinde.

Bazen kafanı biraz kaldırıp beton tavanı, havalandırma kanallarını izlersin ve bir beton gibi düşüncesiz olursun. “Ha gayret, hadi benim güzel beynim, artık biraz dinlen gün ağrıyacak sana söz veriyorum, hadi biraz uyu lütfen” derken. Gözlerin kapanıp ağzın sarkmaya başlamışken koltuk arasına…

Rüya bölücüler!

– “TIK TIK TIK TIK !”  camın çalınır.

Rüya mı kabus mu ne oluyor deyip direksiyona yapışarak kendini dikersin arkasız koltukta. Aslında çok korkulmaz kapalı otoparkta, camı çalan bir güvenlik görevlisinden başkası olamaz her halde.

Camı açarsın, kıpkırmızı gözleri halkalayan mor hilal bir bakışla.

Arabanın içindeki geceler
Arabanın içindeki geceler

Arabanın içindeki geceler! Yasal uyku kırıcı,

– Görevli:  “Beyefendi, burada kalmanız yasaktır, oto parkı boşaltmamız gerekiyor, lütfen aracınızı çekin!” der.

– “Yahu bir gece idare edin, yarın sabah yine AVM’de olacağım bir gece olmaz mı?” dersiniz nafile…

– “Bak yarın iki tane big mac yiyeceğim borcum kalamaz size” dediniz o da nafile.

Başka bir limana doğru kontak çevrilip teker döndüğünde, saat gece üç olmuştur.

İşte gece bundan sonra başlar…Devam edecek…

{ “Son Cariye” adlı kitabımdaki “Arabalı Sokak Çocuğu Fatima” adlı öykümden alıntılar ( 19 ) }

semihbulgur.com

Semih Bulgur

l am a knowledge worker who works hard to make you informed about original knowledges from international sources!

Related Articles

Leave a Reply

Your email address will not be published. Required fields are marked *

Adblock Detected

Merhaba. Sitemiz yoğun bir emeğin ürünüdür! Sitede dolaşmak için lütfen Reklam Engelleyicinizi Kapatın. Please Close The Ads Protector.