Hayvansal Yağlar ve Bitkisel Yağlar! Riskler ve Önlemler
Hayvansal Yağlar ve Bitkisel Yağlar! Riskler ve Önlemler | Hayvansal ve Bitkisel Yağlar. Vücudumuza aldığımız besin maddelerinin özümsenmesi, hücre fonksiyonlarının yerine getirilmesi gerekir. Ayrıca vücut ısısının oluşturulması da önemlidir. Yani sağlığımız için dışardan alacağımız bir miktar yağa ihtiyacımız vardır.
Yanlış olan, beslenmemiz sırasında yanlış yağlarla üretilmiş olan islenmiş hazır yiyecekleri aşırı derecede tüketmemizdir. Önce bazı hatırlatmalar yapalım. Birinci hatırlama hayvansal ve bitkisel yağlardaki muhtemel “böcek ilacı “kalıntılarıdır. Vücut, içine giren toksik ve zararlı maddelere uyguladığı yöntemi, böcek ilacı kalıntılarına da uygular. Yani bu maddeleri yağ hücrelerinde depolar. Böylece bu yöntem hayvanlar ve bitkiler için de geçerlidir.
Hayvansal Yağlar ve Bitkisel Yağlar! Riskler ve Önlemler
Yağ hücreleri potansiyel bir zararlı maddeler deposudur. Örneğin, bir bardak mısır yağında bulunan böcek ilacı kalıntısı, bir bardak mısır tanesinden çok daha fazladır. Ayrıca hayvansal
yağlarda sütte bulunabilecek “antibiyotikler, hormonlar ve diğer kimyasallar da” bulunabilir.
Birleşik Amerika’da yapılan bir çalışmada: 35 değişik margarin numunesinin incelenmesinde 17 değisik böcek ilacı olmak üzere 170 kirletici kimyasala rastlanmıştır. Ayrıca 36 değişik tereyağı numunesinde ise 381 kirletici kimyasala rastlanmıştır. Bunların arasında; “etill benzen, stiren, 1, 2, 4-trimetilbenzen, 2.etilheksillospat, ksilen, toluen, trifenilfosfat, endosulfan, oktaklor, BHC, DDT” gibi kanserojen kimyasallar da bulunmaktadır.
Kimyasal kullanımı,
Bitkisel yağların üretimleri sürecinde kullanılan kimyasallar nedeniyle yağların içinde yabancı kalıntılar da oluşabilir. Örneğin; yağ çıkarılması işleminde petrokimyasal “heksan” maddesi rengin ağartılması, filitre olunması ve koku verilmesi safhalarında kullanılan kimyasallardır.
Çoğumuzun bildiği gibi yağlar iki temel grupta toplanıyorlar. Yani yüksek kolestrol içeren doymuş yağlar (et, balık, tavuk yağları ve tereyağ) ve düşük kolestrol içeren doymamış yağlar (mısır, ayçiçeği, susam ve zeytinyağı).
Yağlar konusunda inanılan, doymuş yağlar grubunda yer alan hayvani yağların kalp hastalıklarına. Çoklu doymamış yağ grubunda bulunan işlenmiş bitkisel yağların ise kanser hastalıklarına sebep olabileceği yönündedir.
Hayvansal Yağlar ve Bitkisel Yağlar, Doymuş yağ Doymamış Yağ
Yağ seçimi sırasında dikkat edilecek husus üretim sırasında hangi yöntemin uygulandığıdır.
Margarin yağı hidrojene olunmuş çoklu doymamış yağ grubundan bitkisel bir yağdır. Hidrojene uygulaması nikel metalinin yardımı ile tanklarda bulunan çoklu doymamış yağ yapısındaki
mısır ve ayçiçek gibi yağların hidrojen gazı habbecikleri ile doymuş yağ haline getirilmesi olayıdır.
Sonuçta margarin doymuş yağ haline getirilmiş yağdır.
İlk olarak 1. Dünya Savaşı’nda cephede savaşan askerlere ucuz tereyağı sağlamak amacıyla geliştirilmiş bir yöntemdir. Ancak günümüzdeki bilimsel çalışmalar bu katı yağın insan sağlıgına zararlı olduğunu ortaya koymaktadır.
Üzerinde tamamen bitkisel bir yağ olduğu ve 0 mg kolesterol içerdiği yazsa da, margarinler kalp damar sağlığını tehdit edebilen yağlardır.
Hayvansal Yağlar ve Bitkisel Yağlar, Margarinler zararlı mı?
Beslenme uzmanları margarinin zararlarını şöylece özetlemektedirler:
• Koroner kalp hastalığı riskini artırır. YaniToplam kolesterolü ve LDL’yi yükseltir. (Kötü kolesterol)
HDL’yi düşürür. (iyi kolesterol)
– Anne sütünün kalitesini düşürür.
– Bağışıklık sistemini zayıflatır.
– Pankreasın İnsülin tepkisini azaltır ve şeker hastalığına yol açar.
Doymuş katı yağ oranının fazlalığının yanında, trans-yağ asidi miktarı da oldukça fazladır. Birleşik Amerika’da 2005 yılından itibaren FDA tarafından bir uygulama başlatıldı. Buna göre paketlenmiş her gıdanın üzerinde ne kadar trans-yağ asidi ihtiva ettiğinin belirtilmesinin bir şart olarak getirildi. Bunun sebebi, trans yağ asitlerinin kolesterolü dolaylı olarak artırmasıydı. Ayrıca damar sertliği ve koroner kalp hastalığı geliştirmesidir.
Peki ya tereyağı, tavuk ve et yağı?
Görüldüğü gibi, üzerinde tamamen bitkisel kaynaklı olduğu ve kolesterolsüz olduğu belirtilmiş olsa da. Margarin uzak durulması gereken bir yağdır.
Tereyağı: kısa ve orta zincir ile doymuş yağ asitlerinin karışımı olan tere yağ içinde bol miktarda A, D, E ve K vitaminleri ile kolestrol içerir.
Kuzu ve sığır etindeki yağ: %50 – 55 doymuş yağ, %40 tekli doymamış yağ ve %5 çoklu doymamış yağ içerir. Ayrıca ısıya oldukça dayanıklıdır.
Tavuk yağr: % 31 doymuş yağ, %49 tekli doymamış yağ ve %20 çoklu doymamış yağ içerir.
Zeytin yagi: %75 tekli doymamış yağ olan oleik asit, %10 omega-6 ve %2 omega-3 çoklu doymuş yag asitleri içeren zeytin yağı orta derecede ısıya dayanıklıdır.
Ayçiçeği, fındık, kanola, susam yağı?
Ayçiceği, mısır, soya ve pamuk çekirdeği yağı: Bu yağlar %50 den fazla omega-6 ve minimal miktarda omega-3 asidi içermesi nedeniyle hiçbir şekilde ısıtılma ve kızartma işlemlerinde kullanılmamalıdır.
Fıstık yağı: %48 tekli doymamış, %18 doymuş ve %34 omega-6 çoklu doymamış yağ asitlerinden oluşur.
Kanola yağı: %57 tekli doymamış oleik asit, %23 omega-6 ve %10-15 omega-3 yag asidinden
oluşan kanola yağı, kolza tohumundan üretilir. Ayrıca bir çok ülkede iyi yağ olarak lanse olunmasına rağmen bazı yayınlar üretim sırasında yağ asitlerinin hasara uğrayarak zararlı hale gelebilecğini ifade etmektedirler.
Susam yağı: %42 tekli doymamış oleik asit, %8 doymuş yağ ve %35 omega-6 çoklu doymamış yağ asidi içerir.
Keten tohumu yağı: yüksek miktarda (%57) omega-3 çoklu
doymamış yağ asidi, % 18 tekli doymamış oleik asit, % 16 omega-6 ve %9 doymuş yağ içerir
Yağlara ki Risklere Karşı Ne yapmalı?
Rafine olunmamış, sıkılarak preslenmiş organik yetiştirilmiş bitki ve tohumlardan elde olunan yağlar değerlidir. Pres yöntemi ile elde olunan zeytinyağı temelde tercih olunması gerekli olan yağdır. Ayrıca soğuk pres olarak ifade olunan bazı yağlar solvent ekstraksiyonu ile elde olunmuş olabilirler. Etiketlerinde 38 C derecenin altında preslendiğine dair bilgi varsa uygundur.