Yazılarım

Huzurlu ve muzurlu! Arabada bu bekleyişim hem sıkıntı hem de heyecan

Benim huzurlu ve muzurlu bekleyişim başladığında iki dakika geçmişti bile ve biraz daha beklediğim de yarım saat olmuştu. Bir arabalı sokak çocuğu olarak işim beklemek ve tepeden tırnağa sabır olduğumdan, daha sıkılmama çok vardı. Birkaç kuruş kar etmek için arabada geçirdiğim günlerin, gecelerin yanında, böyle bir mutluluk için aylarca bekleyebilirdim.

Aşkın acısı da beklemesi de güzeldir ama bu ayrılık 1 saati geçmişti. Ve benim dallarım koltuk aralarına doğru uzamaya başlamış, vites koluna sarmaşıkları dolanan bir ağaç gibiydim. Ulan yine kazığı yedik, yahu bu güzel kızlar hep böyle hilekar, şeytan soyundan mı derken, yan kapının ‘çıt’ sesi geliverdi.

Bekleyişe ekleyiş,

Sonra ‘ Çıt çıt çıt…’ kan ter içinde hem ağlayan hem gülen bir bakışla çıldırmış bir halde kapıyı zorluyordu. Küçük bir çanta olan diğer koluyla da kızgın kızgın cama vuruyordu sanki saatlerce arabada bekleyen kendisiydi.

Fatima yan kapıyı açmak için telaşlı telaşlı uğraşıyordu. Olduğu yerde zıplayıp kanguru gibi tekme atarak ve dönüp dönüp arkasına bakarak kapımı çekiştiriyor. Bu hali bana çok sevimli gelmişti.

Ben yılların alışkanlığıyla o arabadan indiği gibi kapıları kitlemiştim. Eee burası İstanbul her zaman Fatima gibi davetsiz tanrı misafirleri denk gelmez. Bir anda hapçısı, gaspçısı, manyağı, sapığı da olabilir yan koltuk arkadaşınız.

Huzurlu ve muzurlu bekleyişim! Kaygılar ve umutlar,

Kafanıza dayadılar mı tabancayı, bıçağı, kırık bir şişeyi, geçici bir eğlenceden ibaret olan bu hayatta ki parti biter. Belki de ege yerine en büyük başarının ödülü olan cennete gidersiniz. Acaba herkesin cennete gireceği bildirilseydi, Dünya üzerinde insan kalır mıydı?

Asfaltı yak!

Bekleyiş Huzurlu ve Muzurlu
Bekleyiş Huzurlu ve Muzurlu
  • “Arabalı sokak çocuğu hemen gazla evde görümcelerim vardı, bin bir yalan uydurup arka bahçeden gizlice kaçtım ki ben asla yalancılardan olmadım.” dedi kekeleyerek ve titreyerek.

Vay be dürüst kız bak hiç yalan söylemezmiş. Namuslu, arsızlığı, yolsuzluğu, ahlaksızlığı yok belli, Suriyeli olduğuna göre Müslüman’dır. Şu zengin aşireti beni delik deşik etmezse bu kızla evlenilir. Aslında hiç yalan söylemedim, söyle Müslümanım, şöyle hacıyım böyle hocayım diyenden korkacaksın ya neyse.

İşte benim bitmeyen huzurlu ve muzurlu bekleyişim böyle başlamıştı. Devam edecek…

{“Son Cariye” adlı kitabımdaki “Arabalı Sokak Çocuğu Fatima” adlı öykümden alıntılar ( 06 )}

semihbulgur.com

 

Related Articles

Leave a Reply

Your email address will not be published. Required fields are marked *

Adblock Detected

Merhaba. Sitemiz yoğun bir emeğin ürünüdür! Sitede dolaşmak için lütfen Reklam Engelleyicinizi Kapatın. Please Close The Ads Protector.