Yazılarım

Bir hayat kadını

Aniden derinden çatallı, korkunç bir ses… Erkek gibi gür, korkusuz kadın sesleri bunlar, harbi kadın. Yan arabanın kaportasına vuruyor biri küfür ediyor, yanındaki iş ortağı olmalı. Muhakkak alacak verecek meselesidir. Otel önü olduğu için güvendeyim ama arabanın kuytularına daha bir gömülüyorum. Arabaya vuran hayatından memnun olmayan bir hayat kadını, otelin önünde birilerine bağırıyor, ne korkunç bir ses…

Gece ve kadın,

Gecenin kadınları erkekten daha kuvvetlidir. Sonra gidiyorlar ama senin içine bir kere korku düştü orda uyumak mümkün değildir artık.

Bir gecenin sokakta huzurlu geçirilmesi için yer, zaman ve mekan çok önemlidir. Elit bir mahallenin gözlerden uzak ama güvenli bir kuytusu olursa, mevsimlerden ilkbahar ve arabanızın koltuğu arzulu bir sevgili gibi uzanırsa, evinizdeki kadar huzurlu olmasa da sabahı bir şekilde edersiniz.

Gecenin çizdiği o şekiller duvarlardaki, çatlaklardaki şekiller, gecenin fırça darbeleriyle gölgelerin boyadığı inanılmaz duvar resimleri. Kimisi şapkalı bir adama kimisi uzun saçlı bir kıza, pipo için bir çocuğa benzer.

Bir hayat kadını! Gecenin insanları,

Koca burunlu kel bir adama, uyuyan bir kediye, büyüyen bir bebeğe, bastonlu koşan bir dedeye, zıplayan bir nineye, uçan bir ineğe benzerler. Oturup çizesi gelir insanın ama gecenin dördünde arabanın içinde artık insan değilsinizdir.

Çünkü girişler saat sabaha karşı dört bile olsa yoğun olur. Gelen giden bitmez, fahişelerin mesai bitişidir bu saatler, sabah altı uçağına yetişecek iş adamları da geçebilir yanından veya uyku tutmammış bir resepsiyon görevlisinin voltasına takılabilirsin.

Bir hayat kadını
Bir hayat kadını

Bir hayat kadını! Eriyip gitsem!

Ve saklanırsın, bir ayağını torpidonun altına diğerini de gaz pedalının altına sokarsın ve biraz da olsa yatağındaymış hissi uyanır. Birkaç denemeden sonra kafana bir yer bulursun minik yastığının da desteğini alarak.

– “Eyvallah, artık bu saatten sonra yer beğenmemek yok!”

Artık bıkkınlıktan, tıkmak istiyorum kendimi koltuk arasına, torpido gözüne, kül tablasına. Şöyle erisem yamuk yumuk bir şey olup şu aptal arabanın bir yerlerine girsem, uzansam el firenin üzerine lağımda olsa bir delik bulsam, artık uyusam…

semihbulgur.com

Semih Bulgur

l am a knowledge worker who works hard to make you informed about original knowledges from international sources!

Related Articles

Leave a Reply

Your email address will not be published. Required fields are marked *

Adblock Detected

Merhaba. Sitemiz yoğun bir emeğin ürünüdür! Sitede dolaşmak için lütfen Reklam Engelleyicinizi Kapatın. Please Close The Ads Protector.