Yaşam

Umutlu Olmak ve Zor Zamanlardan Güçlenerek Çıkmak

Umutlu Olmak ve Zor Zamanlardan Güçlenerek Çıkmak | Mutluluğa ve kalıcı huzura giden yolda temel destek noktamız umuttur ancak son zamanlarda iş dünyasında umuttan çok sık bahsedilmiyor. Pandemi bu konunun ele alınmasını kaçınılmaz hale getirdi. Çalkantılı zamanlarda umut kulağa naif gelebilir. Daha da kötüsü, umut gelecekteki hayal kırıklıkları için bir hazırlık gibi görülebilir. Yine de memnuniyetimiz, motivasyonumuz, sağlığımız ve performansımız için umut gereklidir.

Umutlu Olmak ve Zor Zamanlardan Güçlenerek Çıkmak!

Her şey kasvetli göründüğünde umutlu kalmak en zorlu ve en temel öz-yönetim görevlerimizden biridir. Umudu korumak zordur, zira geleceğin daha iyi olacağına inanmak ve geleceği bilemeyeceğimizi kabul etmek arasında hassas bir denge gerektirir. Bu denge çok önemlidir, çünkü umudumuzu kaybettiğimizde, dayanma ve nihayetinde sorunları aşma irademizi de kaybederiz.

Pandeminin üçüncü yılına giriyor olmamız, Ukrayna’da savaşın devam etmesi, gün be gün yaklaşan iklim felaketinin belirtileri, küresel tedarik zincirindeki aksaklıklar, enflasyon ve diğer sıkıntılar… Tüm bunlar olurken umudu sürdürmek her zamankinden daha önemli hale geldi. İşimizde olduğu kadar özel hayatımızda da umuda ihtiyacımız var. İyi haber şu ki, umutlu kalmak ve umudun araştırmalarca desteklenen faydalarını ortaya çıkarmak için bazı adımlar atabilirsiniz.

Umudun Doğası!

Bu noktada, umudun doğasını anlamak önemlidir. Gallup’ta akademisyen ve kıdemli bir bilim insanı olarak umudu kapsamlı bir şekilde inceleyen Shane Lopez, umudu şöyle tanımlıyor: “geleceğin şimdiye kıyasla daha iyi olacağı ve bunu gerçekleştirebilecek gücünüzün olduğu inancı”. Bu iyimserlik ve kontrol hissinin birleşimi, umudu cesaret gösterişçiliği ve hüsnükuruntu gibi faydasız akrabalarından ayırır. Piyango bileti aldığımızda hüsnükuruntuyla hareket etmiş oluruz. Bir iş planı hazırlayıp kredi almak için bankaya gitmemizse umuda işaret eder.

Umut, hayatın her aşamasında muazzam faydalar sağlar. Umutlu öğrenciler akademik olarak daha başarılıdır, umutlu yetişkinler hayatlarından daha memnunlar ve umutlu yaşlıların ölüm oranları daha düşüktür. Çeşitli ölçeklerde şirketlerin liderleriyle yaptığım koçluk çalışmalarımda, üstün performans gösteren liderlerin temel bir özelliğinin umut olduğunu gördüm.

Umutlu Olmak! Umut ve Disiplin

Umudu disiplinli bir yaklaşımla ele alın. Yani, bilinçli bir çalışmayla daha iyi bir gelecek hayal edin ve bu geleceği mümkün kılacak bir plan yapın. Bununla beraber, elimizden geleni yapsak da geleceğin bilinmezliğini kabul ederek umudumuzu sağlamlaştırırız. Sadece büyük belirsizlik ve üzüntü zamanlarında değil, her zaman umut yaratmak ve umutlu kalmak için neler yapabilirsiniz?

Makul ve Olumlu Bir Gelecek Hayal Edin

Üç yıl önce, bir dayanıklılık semineri veriyordum. Seminerden önceki hazırlık aşamasında katılımcılardan “gelecek muhtemelen şimdiye kıyasla daha iyi olacak” ifadesiyle ne derece hemfikir olduklarını değerlendirmelerini istedim. Dayanıklılığı teşvik etmede umudun değerinden bahsederken, dünyanın önde gelen çevre hukukçularından biri “Size geleceğin şimdiye kıyasla daha kötü olacağına dair kesin veriler gösterebilirim” dedi. Gözlerinden yaşlar akarken iklim felaketine doğru geri dönülmez bir şekilde ilerleyen bir dünyada umutlu kalma mücadelesini anlattı.

Tersine, sürekli kasvetli bir gelecek hayal etmemiz performansımızı, ruh halimizi ve hatta fizyolojimizi etkiler. Olumlu bir gelecek hayal etmemek depresyonla ilişkilidir. İstemeden gerçekleşen güçlü ve olumsuz imgelem TSSB ile bağlantılıdır. Gerçekleşmeyebilecek bir gelecek için duygusal ve fiziksel bir bedel ödüyoruz.

Bu nedenle, kasvetli bir geleceğe takılı kalıp korku ve endişe uyandırmak yerine kasıtlı olarak enerji ve motivasyon doğuran makul alternatif gelecekler hayal edin.

Umutlu Olmak! Umut Adımları

İlk olarak, gelecek hakkında şu anda ne hayal ettiğinizi ve bu hayallerin uyandırdığı duyguları yazın. “Evden çalışıyor olacağım” gibi genel ifadeler yerine “gelecek yıl hala yatak odamdan çalışıyor olacağım” gibi belirli ifadelerle ne hayal ettiğinizi tarif edin. İçsel durumumuzu en çok genel fikirlerden ziyade belirgin görüntüler etkiler. Çoğu zaman, kafamızdaki görüntülerin veya içimizde yarattıkları etkinin tam olarak bilincinde olmayız. Bu hayalleri somut ve elle tutulur hale getirmek ilk adımdır. Bu uygulama, Stoacıların tavsiye ettiği olumsuz görselleştirme alıştırmasındaki gibi olabilecek en kötü senaryoları canlı bir şekilde hayal ederek etkilerini azaltmaya benzer.

İkincisi, önümüzdeki iki yıl içinde iyi şeyler olacağını hayal edin ve bu gelecekten şimdiki kendinize bir kartpostal yazın. Hayatınızı tasvir edin. İş yaşamınızda ve kişisel yaşamınızda neler oluyor? Anahtar soru şudur: “Eğer her şey yolunda giderse nerede olacağım?” Cevabın iyimser ama gerçekçi olması gerekiyor.

Üçüncü olarak, tasvir ettiğiniz gelecekte kendinizi canlı bir şekilde hayal edin. Etrafınızdaki insanlarla konuşmalarınızı ve nasıl hissettiğinizi hayal edin. Kafanızda bunları canlandırırken mümkün olduğunca farklı duyuları dahil etmeye çalışın. Örneğin, sevdiğiniz birine sarılırken veya terfinizi onaylamak için el sıkışırken dokunma hissini canlandırın. Araştırmalar, hayalimiz ne kadar canlı olursa, içsel durumumuzu o kadar doğrudan etkilediğini gösteriyor.

Bir Sonraki En İyi Eylemi Belirleyin

Umut ayrıca, hayal edilen geleceği gerçeğe dönüştürebileceğimiz inancını besleyen düşünceler gerektirir. Araştırmacılar bunları “yol düşünceleri” olarak adlandırıyor. Hayal gücü, umudu mümkün kılar. Planlamaysa umudu gerçekleştirir.

100’den fazla Olimpiyat madalyalı sporcuyla çalışmış efsanevi zihinsel performans koçu Peter Jensen, yeni bir atletle çalışmaya başladığında, boş bir kağıdın sağ üst köşesine hedefi yazıyor. Örneğin, “2024 Olimpiyat Oyunlarına katılmaya hak kazanmak”. Sol alt köşeye mevcut durumu yazıyor, örneğin “Ulusal müsabakalarda beşincilik”. Sonrasında, sol alt köşeden sağ üst köşeye çapraz bir çizgi çiziyor ve atletle beraber zaman çizelgesinde yolu çizmeye başlıyor. Önce “olimpiyat elemeleri” ve “ulusal şampiyonalar” gibi önemli aşamaları yazıyor. Böylece geriye doğru giderek basit bir soruya ulaşıyor: “Bir sonraki en iyi adım ne?”

İş yerinde ve başka alanlarda izleyeceğiniz yolla ilgili aynı yaklaşımı uygulayabilirsiniz. Hayal ettiğiniz geleceğe giden yol nasıl? Ne gibi önemli aşamalar var? En önemlisi, bir sonraki adım ne olmalı? Bir sonraki adımınızı belirlemede sorun yaşıyorsanız, aşağıdaki potansiyel eylem alanları üzerinden ilerleyin:

Umutlu Olmak! Potansiyel eylem alanları

Davranışlar – Daha fazla, daha az veya daha fazla tutarlılıkla yapmam gereken bir şey var mı?

İlişkiler – Kurmam, güçlendirmem veya hayatımdan çıkarmam gereken bir ilişki var mı?

Öğrenme – Geliştirmem gereken bir beceri veya yetenek var mı?

İnançlar – Bırakmam veya geliştirmem gereken inançlarım var mı?

Aksilikleri Yenilgi Değil, Değişim Noktaları Olarak Görün!

Canlı hayallerimiz ve en iyi planlarımıza rağmen geleceği kontrol ve tahmin edemiyor olmamız gerçeğiyle barışma yeteneği, umudu dayanıklı kılar. Gidişat planlarımızdan saptığında, sıkıntıları umudu yitirmek için bir neden olarak değil, bir dönüm noktası olarak görme yeteneğini geliştirin.

‘İyi ki, maalesef’ adlı doğaçlama oyunda, bir oyuncu ‘iyi ki’ diyerek bir hikaye başlatır. Örneğin, “İyi ki yerde 100 dolarlık bir banknot buldum.” Daha sonra başka bir oyuncu maalesef diyerek hikayeye devam eder: “Maalesef, parayı almak için eğildiğinde fıtık oldun.” Bu paslaşma böylece devam eder.

İyi ki, Maalesef!

Oyun, aksiliklerin fırsatlar barındırdığını hatırlatıyor. Yıllar boyunca birlikte çalıştığım en başarılı insanlar, başarısızlık anlarının sonraki başarıları için önemli katalizörler olduğunu söylüyor.

Kendi ‘İyi ki, maalesef’ oyununuzda ilerlerken, işlerin belirlediğiniz plan doğrultusunda düzgün bir şekilde ilerlemeyeceği beklentiniz dahilinde olmalı. Sıkıntılar baş gösterdiğinde, bunun sizin için nasıl bir dönüm noktası olabileceğini ve ‘maalesef’i ‘iyi ki’ye dönüştürmek için neler yapabileceğinizi kendinize sorun. Ayrıca kendinize gelecekte size fayda sağlayacak zorluklardan neler öğrendiğinizi de sorun. Ardından baştaki planınızı bırakın ve alternatif bir geleceği yeniden hayal etmeye başlayın.

Şu andan daha iyi olan makul bir gelecek hayal edin, bu geleceğe giden yolu tanımlayın ve işlerin nadiren planınıza uygun gittiğini kabul edin. Bu şekilde, yararlı ve dayanıklı bir umut duygusu geliştireceksiniz.

Semih Bulgur

l am a knowledge worker who works hard to make you informed about original knowledges from international sources!

Related Articles

Adblock Detected

Merhaba. Sitemiz yoğun bir emeğin ürünüdür! Sitede dolaşmak için lütfen Reklam Engelleyicinizi Kapatın. Please Close The Ads Protector.