Tarih

Yabancılar ve Osmanlı! Üzerlerine Emlak Geçiremezdi ya şimdi?

Yabancılar ve Osmanlı Üzerlerine Emlak Geçiremezler | Ecnebilerin Üzerlerine Emlak Geçirmeleri Yasak! Osmanlı Devleti’nde, Osmanlı teb’asından olmayan ecnebilerin emlak alım satımı yapmaları ve üzerlerine emlak
geçirmeleri yasaktı.

Ancak Osmanlı teb’asından olan gayrimüslim ecnebiler için bu durum söz konusu bile değildi. Osmanlı
ülkesinde yaşayan gerek Müslümanlar, gerekse gayrimüslimler her türlü emlak alım satımını eşit şekilde yapabilirlerdi.

Ecnebiler Osmanlı

Yabancılar ve Osmanlı! Ecnebilerin Üzerlerine Emlak Geçirmeleri Yasak,

1850 yılında teb’adan olmayan yabancılara emlak satışının yasak olduğunu bilen bazı ecnebiler sahtekárlık yaparak, kendilerini Osmanlı teb’asındanmış gibi gösterip, üzerlerine emlak geçirmeye
çalışmış ve de başarılı olmuşlar. Daha sonra Bunu duyan dönemin Ayvalık kaymakamı da bu tarz sahtekárlıklar yapıp, üzerlerine emlak geçiren ecnebilere yasağın aynen uygulanacağına dair ariza yazmıştır.

Yine aynı şekilde 1850 yılında Selanik’te yaşayan ve Osmanlı teb’asından olan bazı Yahudiler, kanuna aykırı olmasına rağmen ecnebilere kız vermek suretiyle oluşan yakınlıktan bazı emlakı üzerlerine geçirdikleri haberi alınır.

Şehit kanıyla alınan topraklar dolarla satılır,

Ve derhal İstanbul’dan Selánik’e bir fermân yollanarak bu gibi durumların yasak olduğu, acilen önlem alınması emredilir.

Yabancılar Osmanlı
Yabancılar Osmanlı

Yabancılara mülk ve toprak satmama yasağı bu şekilde devam ederken 1800’lü yıllarda hem devlette hem de halk arasında bir gevşeme görülür. Çünkü Osmanlı Devleti’nde yabancı devletlere tanınan imtiyaz ve muafiyetler son yüz yıllarda oldukça fazlalaşmıştır.

Yabancıya Mülk Satışı Yasağı,

Yabancıya Mülk Satışı Yasağı, Osmanlı’da ecnebilere mülk satışı yasaktı. Arşiv belgeleri incelendiğinde yabancılara gayr-ı menkul satışının yasaklandığı ile ilgili birimlere bildirilmiştir. Uzunca bir süre devam eden bu yasaktan sonra yabancılara mülk satışı Osmanlı Zamanında 1854 yılında tekrar gündeme gelir.

Osmanlı, 1854 yılında dış borçlanmaya başladığından. Borç veren ülkeler Osmanlı’ya yabancılara mülk satışının serbest bırakılması hususunda baskı yapalar. Bunun üzerine 1868 tarihinde kaldırılan yasakla bu olanak
yabancılara sağlandı.

Gayrimüslimlere Uygulanan Yasaklara Bir Örnek,

Sultan I. Selim ‘in saltanat yıllarında gayrimüslimlere uygulanan yasakta, Sultan bizzat kendi ağzıyla şöyle söylemektedir: Meşveret mazbatası irsal olundu, bir ràbitaya bend edip hurir-a hümayunumda mı bir meşveret muktazi olur, yahut orduya irsal olunup anlar dahi ne derler ise andan sonra mi huzuruma arz olunur. Allah için şunun üzerine olasın ve reâyâ ve patrik kanlan şali feràce, san mest papuç ile geziyorlar, anlara dahi tembih edesin rast gelirsem haklarından gelirim. Frenk harbidir gezerler lakin reâyâya tembih edesin.”

Yabancılar ve Osmanlı! Yabancılar Yerli ve Milli Olmuş!

Beğenmediğimiz Osmanlı ülkenin bir karış toprağını bile yabancılara satmıyordu! Ya şimdi ülkemiz zengin ve fakir yabancılarla doldu. Bunların yanında zengin yabancılar ülkenin en güzel yerlerinde bizden rahat yaşıyorlar. Fakir yabancılar ise bizim işsizimizin yerini alıyorlar hadi bakalım!

İşin içinden çıkabilecek miyiz? Yani ekonomi, bilim, eğitim, teknoloji, irfan her şeydir. Hamaset edebiyatı ve sahte osmanlıcılık değil! Osmanlı kadar olun da yabancılara topraklarımızı satmayın! Yani Milleti Osmanlı edebiyatı ile aldatmayın. Ayrıca insana, ekonomiye, bilime ve ilime yatırım yapın! Böylece vatanınızı satmak fakir ve zengin yabancılara satmak zorunda kalmazsınız!

Yabancıya Mülk Satışı Yasağı, Osmanlı’da ecnebilere mülk satışı yasaktı. Arşiv belgeleri incelendiğinde yabancılara gayr-ı menkul satışının yasaklandığı, ilgili birimlere bildirilmiştir. Uzunca bir süre devam eden bu yasaktan sonra yabancılara mülk satışı Osmanlı zamanında 1854 yılında tekrar gündeme gelir.

Gayri Müslimlerin Müslümanlar Gibi
Giyinmeleri Yasaklanıyor;

Müslümanlar Gibi Giyinmeleri Yasak, Osmanlı topraklarında yaşayan Gayrimüslim teb’a, cizye vergisi ödemenin dışında, kılık, kıyâfet ve cemiyet hayati yönünden bir takım düzenlemelere tâbiidiler. Bu düzenlemeler devlet tarafından hazırlanır ve ülkede yaşayan gayrimüslimlere bildirilirdi.

Gayrimüslimlerin, kılık-kıyâfet hususunda Müslümanlara benzemeleri yasaklanmıştı. Bunun için ara sıra kıyâfetleri tayin olunurdu. 1 9 1 2 yılında yayımlanan bir bildiride “Beyoğlu caddelerinde bazı uygunsuz Hristiyan kadınların İslâm kıyâfeti giydiği görüldüğünden bu halin men edilmesine” dair olan belge, bu yasağı açıkça ortaya koymaktadır.

Gayrı Müslimlere, yabancılara Zarar Vermek Yasak,

Osmanlı İmparatorluğu’nda, başka dinlerden insanlara baskı yapmak ve ibadet yerlerine zarar vermek yasaktı.
Bunu yapan Müslümanlar cezalandırılırdı.

Ülkede her dinden insanın rahatça yaşaması için kanunnâmeler hazırlanıp ahitnâmeler yayımlanırdı.

Bu ahitnâmelerin en önemlilerinden biri de Istanbul’un fethinin hemen ardından Galata zummilerine verilen ahitnâmedir. Hatta fetihten sonra Fatih’in gayrimüslimlere yönelik uygulamalarının, insanlık tarihine altın harflerle yazılması gerekir.

Yabancılara Zarar  Vermek Yasak;

Fethin ardından 2 Haziran 1453te, Zağanos Paşa kuvvetleri Galata’ya girerek kara surlarını yıkmıştı. Galatalılar, Fatih Sultan Mehmed’e bağlılıklarını bildirince, genç hükümdar da onlara bir ahitnâme verdi.

Dine saygı,

Fatih bu uygulamasıyla, Hz. Muhammed’in gayrimüslimlere verdiği ahitnâme ve emannâme geleneğini sürdürerek bölge halkının hukukunu; dinî, dünyevî ve sosyal hayatını, devletin yazılı garantisi altına almıştır.

İslâm’ın öngördüğü din ve vicdan hürriyeti ilkelerine dayanarak hazırlanan bu ahitnamelerin benzer örnekleri Türk-İslam tarihinde Osmanlı uygulamalarında mevcuttur

Related Articles

Adblock Detected

Merhaba. Sitemiz yoğun bir emeğin ürünüdür! Sitede dolaşmak için lütfen Reklam Engelleyicinizi Kapatın. Please Close The Ads Protector.