Tarih

Osmanlıda adalet! Adaletin tarihi, Müslümanlar gibi giyinmek yasak!

Osmanlıda adalet! Adaletin tarihi | Adalet nedir, nasıl şekillendi? İnsanlar son 3000 yıldır adaletin tam olarak ne olduğunu tartışıyorlar. Bu süre zarfında fikirlerimiz nasıl da değişti? Herkes adaleti seviyor gibi görünüyor. Bize düşünce ve yaşam biçiminin yazılı bir kaydını bırakan hemen hemen her kültür, adaleti önemli bir erdem statüsüne yükseltmiştir. Ancak adaletin ne olduğu sorusu, son 3.000 yıldır önde gelen beyinleri rahatsız ediyor. Zamanla, adaletin ne olduğunu düşüncemizdeki değişim oldukça büyüleyicidir.

Adaletin evrimi, Platon’dan bugüne

Burada, antik, ortaçağ adalet fikirlerini paylaşıyoruz ve sonra Osmanlı’ya bakacağız.

Antik Yunan’da adalete bugünkünden oldukça farklı bakıldı. Platon Cumhuriyeti’nde açıklandığı gibi, adaleti uyum olarak görmek, sadece bireyin nasıl davranması gerektiği için değildir. Aynı zamanda devletin nasıl organize edilmesi gerektiği konusunda da çok ilginç fikirlere yol açabilmektedir. En azından Plato organizasyonu yaparken bunu dikkate almıştır

Herkese adalet Osmanlı,

Gayrimüslimlerle ilgili bu durum, bütünüyle sosyal hayata ait bulunuyordu. Asli hukuk bakımından aralarında eşitsizlik yoktu. Çünkü hakim (kadı), Müslüman olanlarla, olmayanlar arasındaki bir davada, aynı kanun hükümlerini uygulamakla yükümlü idi.

Osmanlıda adalet! Gayri Müslim Erkeklerin Müslüman Erkekler Gibi Giyinmeleri Yasak;

Müslüman Erkekler Gibi Giyinmeleri Yasak;  Gayrimüslim kadınlanın Müslüman kadınlara benzer şekilde
giyinmeleri yasaklandıgı gibi, gayrimüslim erkeklerin de Müslüman erkeklere benzer şekilde giyinmeleri kesinlikle yasaktı. Örmeğin gayrimüslim erkeklerin İslâm memleketinde mavi ya da mor çuka elbise ve kısa kalpak giymeleri şarttı. Erkek olsun, kadın olsun tüm gayrimüslimlerin samur kürk, kalpak, frengi kemha ve atlas samur kalpak gibi lüks giysileri giymeleri yasaktı.

Osmanlıda adalet!
Osmanlıda adalet!

Osmanlıda adalet! Gayri Müslimlere Uygulanan Ev ve Kılık Kıyafet Uygulamaları,

İstanbul’da yaşayan Müslümanların ve Hristiyanların evlerinin irtifaları da farklı şekilde belirlenmişti. Buna göre,
Müslümanların evlerinin irtifaları 12 (9 m.), gayrimüslimlerin ki ise 9 zira (6,75 m.) olacaktır.

IV. Murad da 1630 tarihinde İstanbul kadısına gönderdiği fermánda bu konular üzerinde durmuş ve kefere taifesinin Müslümanlar gibi hareket etmemesini istemiştir. III. Selim devrinde, “kayafet nizamı” yeniden düzenlendiğinde, Müslümanların kavuk ve ayakkabıları sarı renk olarak belirlenmiş, diğer milletler için de çeşitli renkler tahsis edilmişti.

Mesela, Ermenilerin şapka ve ayakkabılarının kırmızı, Rumlarınki siyah: Yahudilerinki ise mavi renkte idi. Evler için de aynı renkler uygun görülmüştür.

Ayrıca Osmanlı zamanında bir dönem Kara Çarşaf Yahudi adeti olduğu için yasaklanmıştır. Bunu biliyor muydunuz?

Related Articles

Adblock Detected

Merhaba. Sitemiz yoğun bir emeğin ürünüdür! Sitede dolaşmak için lütfen Reklam Engelleyicinizi Kapatın. Please Close The Ads Protector.