Sağlık

Tarım ilaçları, Suni Gübreler ve Gıda Sağlığımız!

Tarım ilaçları, Suni Gübreler ve Gıda Sağlığımız | Her yıl yaklaşık 140 milyon ton suni gübre dünya genelinde topraklara karıştırılıyor. Burada hedef verimliliktir. Yani aynı miktar topraktan daha fazla mahsül almak, bu hedefe ulaşılıyor! Ancak erişilen bu hedef için ödenecek bedeller çok daha ağır! Bunları sıralayacak olursak; toprak üst tabakasının bozulması, toprağın yeterli beslenememesi ve yer altı sularının nitrat gibi zehirli kimyasallarla kirlenmesi sayılabilir

Yani sağlıklı yaşamımızı negatif yönde etkileyecek unsurlar. Sonuçta elde edilen hiçbir zaman doğal lezzet ve besleyici nitelik kalitesine ulaşamayan ancak marketlerde göze çarpan gösterişli kocaman domateslerdir.

Tarım ilaçları, Suni Gübreler ve Gıdalarımız!

Tüm canlılar gibi böcekler de kendilerine besin ararlar ve bol besin bulabilecekleri yerleri seçerler. En bol besin bulabilecekleri yerlerse bizim tarım alanlarımızdır. Genellikle tek tip bitkilerin dikildiği bu alanlar böcekler için son derece çekicidir. Bu nedenle tarlalarda rastladığınız ve ürünlerimiz üzerinde hastalık yapan böceklere doğal alanlarda, ormanlarda kırlarda pek fazla rastlamıyoruz.

Yaşam ömürleri çok kısa olan bu zararlı böcekler, tarımsal alanlara ulaştıklarında kendilerine uygun besin
maddelerinin fazlalığı nedeniyle hızla çoğalmaya başlarlar. İnsanlar, tarıma geçişten kısa bir süre sonra böceklerle tanışmıştır. Ayrıca ürünlerini onlardan korumak için çeşitli yöntemler geliştirmek zorunda kalmışlardır.

Tarım ilaçları, Insektisit Pestisit Böcek Öldürücüler!

Insektisit pestisit gibi cesitli adlar verilen kimyasal böcek öldürücüleri yaklaşık olarak 150 yıl önce kullanılmaya baslamıştır. İlk yıllarda büyük basanlara imza atan bu zehirli bileşikler kısa sürede daha geniş çaplı kullanılır olmuştur. Böcek öldürücü olarak kullanılan en ünlü kimyasal, DDT olarak bildiğimiz “diklordi fenil trikloroetilen (C14H19015) “dir.

Bu bileşik tarım alanlarında kullanılmış olan en güçlü zehir. Ayrıca 1940’li yıllarda İsviçreli kimyacı Paul Hermann Müller ta rafından bulunmuştur. DDT, 2. Dünya Savaşı sırasında sineklerin neden olduğu sıtma, tifüs gibi hastalıklarla mücadelede sinek ilacı olarak kullanılmıştır. 1948 yılında Müller’e Nobel Odalünü kazandıran bu zehirin 1960’li yıllarda balıklarda ve diğer canlıların vücudunda biriktiği tespit edildi.

Kısa bir süre sonra diğer hayvanlar ve insanlar üzerinde de zehir etkisi gösterdiği anlaşıldı. Bunun üzerine DDT’nin kullanımı 1970’li yıllarda Amerika ve Avrupa’nın birçok ülkesinde yasaklandı.

DDT’den Sonra!

Bu yıllardan sonra, özellikle suda çözünebilen kimyasal zehirler hakkında araştırmalar yapıldı. Çalışmalar, pestisit ve insektistlerin suya karışarak önce yer altı sularına sızdığı. Ayrıca buradan da denizlere ulaşarak deniz canlılarına geçtiğini gösterdi. Bunun dışında, bu zehirlerin toprak canlılarını ve bu canlılarla beslenen diğer kara hayvanlarıyla kuşları da zehirlediği ortaya çıktı. Dünyada tarım ilaçları üretimi, ortalama 2.8 milyon ton civarındadır. Bunun değeri yaklaşık 35 milyar ABD dolardır. Ayrıca bu miktarın 1/3’e yakınının Birleşik Amerika’da tüketildiği tahmin
ediliyor.

Amerikan Ulusal Bilim Akademisi’nin verilerine göre. Laboratuar hayvanlar üzerinde yapılan testler böcek ilaçlarının %30’unun, yabancı ot ilaçlarım %50’sinin ve mantar ilaçlarının %90’ı kanser oluşumuna yol açtığını göstermiştir. Tarımda kullanılan böcek ilaçları kullanıldığı yöre ve yakın çevresinde bulunan, hava, su, toprak ve cevrede yasayan tüm canlılara tamiri çok güçtür. Hatta büyük zararlar vermesinin yanında bu mahsülleri gıda maddesi olarak yiyen diğer hayvanlarda. Ayrıca biz insanları vücutlarında birikerek çeşitli zamansız hastalıklar ve ölümlere yol açtığı artık biliniyor.

Böcek ilaçları!

Tarımda kullanılan böcek ilaçları kimyasal yapılarına göre üç ana grupta toplanmışlardır; “organoklorin, organofosfat ve karbamat” lar.

Organoklorin esaslı olan böcek ilaçları, tarım haşerelerinin merkezi sinir sistemini etkileyerek kasılıp ölmelerini sağlarlar. Bu kimyasallar, zaman içinde insan vücudundaki yağlar içinde birikerek depolanırlar. Daha sonra zaman içinde kanser, genetik bozulma ve doğum kusurlarına neden olabilirler.

Bu grubun içinde yer alan” DDT ve Aldrinin üretimi ve kullanım 1973 yıllarından itibaren yasaklanmıştır. O zamana kadar toprakta birikmiş olan bakiyelerinin bozulma ömürleri 50-75 yIl olduğunu düşünecek olursak. Yiyeceklerimizi ve içme sularımız daha uzun yıllar toprakta birikmiş olan bu toksik kimyasallarla kirletmeye devam edecek demektir.

Organofosfat esaslı olanlar. Organoklorinler gibi uzun yıllar kalıcı değildirler. 23 hafta içinde etkilerini kaybederler. Bazı praparatların hayvanlarda beyin ve genetik hasarlara neden olduğu ifade olunmaktadır.

Karbamat esaslı olanlar!

Karbamat esaslı olanların toksik değerleri organoklorin ve organofosfatların ortalaması olan bir yerdedir.
Tarım ilaçlarının gerek üretimi evresinde ve gerekse tarım arazilerinde kullanımlar sırasında alınacak tedbirler konusunda tüm dünyada Tarım, Çevre ve Sağlık ile sorumlu olan devlet kontrol birimleri çeşitli önlemler alıyorlar. Fakat bunların yeterli olduğunu düşünmek mümkün değildir.

Örneğin Amerikan Ulusal Bilim Akademisi’nin bir raporunda kullanılan böcek ilaçlarının sadece %36’sının toksitite testleri yapılabilmiştir. Bunun yanında tarım ilaçları artıklarının uzun dönemde insanlarda ne gibi potansiyel hastalıklara neden olabilecekleri konusunda çok az bilgi mevcuttur. Son derece zararlı ve toksik olduğu kanıtlanmış olan organoklorin bileşiklerin üretim ve kullanımlarının yasaklandığını söylemiştik.

Tarım ilaçları, Gıda Makyajı!

Ancak artık globalleşen dünyada tarım ürünleri de ülkeden ülkeye yolculuk yapıyor. Ayrıca hangi ülkede denetimler ne kadar yeterli veya bir kısıtlama var mı? İthal ürünleri sorgulamamız lazım gerekiyor. Burada başa bela olan sadece böcek ilaçları veya tarım ilaçları değil! Bunun yanında bir çok kimyasal toksik madde üretimin görsel güzelliğini yükseltip tüketimi körüklemek amacıyla kullanılıyor.

Tarım ilaçları, Meyvelerin üstünde ne var?

Bazı ürünlerin (genelde limon) paketlenmesinde kullanılan kağıtlarının bazılarına mantar üremesine mani olabilmek için “fungicid” adı verilen mantar öldürücü tarım ilaçları emdirilebilir! Ayrıca yaşlanmış patates ve soğanın taze görünmesini ve taze kalmasını sağlamak amacıyla, kanserojen etkisi olan “malesichydrazin” kimyasal maddesi ile karıştırılabilir. Bunların yanında mantarların üretimleri sırasında, korunmak amacıyla periyodik olarak “formaldehit” ile tütsülenebileceğinin bilmenizde fayda vardır. Belki yemeden tedbir alırsınız..

Canınızı sıkacak bir şey daha söyleyip, hazır yiyecekler ve gıda katkı maddelerine gireceğiz! Aslında çaresizlik yoktur! Yeter ki inanalım, isteyelim ve uygulayalım. Ayrıca aşağıda isimleri yazılı yeşil, kırmızı, sebze veya meyvelerin hepsi, bazı kanserojen maddeler içeren petrol ürünü olan Parafin ile kaplanmaktadırlar.

Örneğin; Elma, limon, havuç, portakal, domates, salatalık, yeşil biber, greyfurt, mandalina, armut, erik, şeftali, şalgam.

Meyveleri çok iyi yıkadıktan sonra yiyiniz!

Related Articles

Leave a Reply

Your email address will not be published. Required fields are marked *

Adblock Detected

Merhaba. Sitemiz yoğun bir emeğin ürünüdür! Sitede dolaşmak için lütfen Reklam Engelleyicinizi Kapatın. Please Close The Ads Protector.