Hayvansal Gıdalar Sağlıklı mı? Riskler ve Önlemler Nelerdir?
Hayvansal Gıdalar Sağlıklı mı? Riskler ve Önlemler Nelerdir | Hayvansal gıdalar yani, Kırmızı Et, Beyaz Et ve Yumurta… Şimdi anlatacağımız konu bir çoğumuza sempatik gelmeyecek belki de okuduktan sonra kendinizi rahatsız hissedeceksiniz. Belki de yazara kızacaksınız! Ancak yine de yazacağız.
Sizi karanlık, loş ve dar bir yere hapis etseler. Sıkışıklıktan kolayca hareket edemeseniz. Ayrıca sağa sola döndükçe devamlı birilerine çarpsanız. Bunun yanında beslenmeniz için verilen yiyeceklerde yüksek dozda kimyasal ilaca karşı az gıda maddesi bulunsa. Temiz ve açık havaya hasret kalmış olsanız, egzersiz yapabilecek zaman ve yeriniz olmasa kendinizi nasıl hissedersiniz?
Hayvansal Gıdalar Sağlıklı mı? Riskler ve Önlemler Nelerdir?
Beslenmemiz için yetiştirilen ve yüksek kalite ve değerde oldukları ifade olunan yiyecekler iste bu yöntemler uygulanarak semizleştirilen hayvanları işlenmesi ile hazırlanıp soframıza geliyor. Ayrıca bu yiyeceklerin içinde stres vardır, deformasyon vardır, hastalık vardır, kimyasal vardır, hormon vardır.
Bizlere sunulan yiyecekler ile ebeveynlerimizin gençliklerinde yedikleri yiyeceklerle artık hiç benzemiyor. Ayrıca yapılan genetik değiştirmeler ile ürünlerin miktarları hakikaten artırılıyor. Ancak bu ürünlerin besin değerleri azalıyor. Tavuklar eskiye göre veya serbest yetiştirilenlere göre daha çok yumurtluyorlar. Ancak yumurtalarının sarıları daha az, beyazları daha sulu ve yumurta büyüklükleri daha küçük!
Hayvan yemleri sağlıklı mı?
Hayvanlara verilen yemlerin olduğunca ucuz olması aranır! Ayrıca hayvanı en kısa sürede semizleştirmesi yem seçiminde temel faktör olarak algılandığından! Yemlerin içine bazı hallerde, karton artıklaRI, eski gazeteler, ağaç talaşı, hayvan artıkları ilave olunabilmektedir.
Ticari yemlerde, büyüme hormonları, mantar ve böcek ilaçlar, antibiyotik ve diğer ilaçlar bulunabilir. Ayrıca
renk verici maddeler ve hayvanların iştahla yemeleri için lezzet verici maddeler bulunabilmektedir.
İlaç fabrikalarında üretilen antibiyotiklerin % 40’ının hayvan yemlerine ilave olunarak hayvanlara yediriliyor. Ayrıca bu antibiyotiklerin büyük bir kısmının hasta olmayan insanlara geçtiğini tahmin etmek pek zor olmasa gerek.
Diğer taraftan yemlerde bulunan tahıllara püskürtülmüş olan kanserojen “organoklorin” esaslı böcek ilaçları, çok uzun yıllar bozulmadan kalabilir. Ayrıca hayvanların yağlarında yoğun olarak depo olunur. Daha sonra bu ürünler insanlar tarafından tüketildiğinde çeşitli sağlık sorunlarının ortaya çıkmasına neden olabilir.
Hayvansal Gıdalar. Kanatlı Hayvan Üretimi,
Vitamin eksikliği nedeniyle kanatlı hayvan üretimi sırasında, göz sorunları, körlük, uyuşukluk, kemik ve kas zafiyeti, beyin hasarı. Ayrıca böbrek hasarı, kansızlık, iç kanama gibi sorunlara sıklıkla rastlanmaktadır. Et tavuklarına sağlıklı tavuk eti görünümü vermek isteniyor. Bunun yanında yumurta tavuklarının yumurta sarısının parlak görünümlü olması amaçlanıyor. Bunun için tavuk yemlerinin içine suni boyalar ilave olunduğu, rapor edilmektedir.
Yine yumurta tavukçuluğunda yumurtanın olgunlaşmasını hızlandırmak amacıyla yeme katkı maddesi olarak “arsenik” ilave olunabildiği söylenmektedir.
Tavuklar kesimhaneye girmeden önce kontrol edilerek hastalıklı ve normal olmayanlar ayrılarak imha olunur. Ancak bazı bilgiler bu imha edilmesi gereken hastalıklı etlerin tekrar yeme katkı maddesi olarak ilave edilebildiği şeklindedir.
Hayvanlara neler veriyoruz?
Yumurta: Çiğ ve az pişmiş yumurta çok tehlikeli olan “Salmonella” bakterileri içerebilir. Yani pastorize ve sterilize olmamış yumurtalar ile yapılan yumurtalı yiyecekler (mayonez, omlet, salatalar, soslar vs.) bakteri zehirlenmesine sebep olabilir.
Böcek ilaçları: Hayvan yiyeceklerinde bulunan böcek ilaçları bu yiyecekleri yiyen hayvanların hücrelerinde zaman içinde yoğunlaşırlar. Yani eski tarihlerde kullanılan “DDT ve dieldrin” gibi kanserojen kimyasallar uzun yıllar daha topraklardan bitkilere, bitkilerden hayvanlara ve insanlara geçmeye devam edecektir.
İlaçlar: 1985 yılında Amerikan kongresine intikal eden FDA çalışmasına göre et üretimi sanayinde kullanılan 25000 ilacın 90’nın FDA tarafından güvenli olup olmadığının henüz test edilmemiş olduğu açıklanmış olduğu oldukça çarpıcı bir gerçektir. Hayvanlarda kullanılan “sulfamethazine” içeren süllo ilaçlarının kanserojen etkili olduğu ifade olunmaktadır.
Büyüme hormonları: Kesimlik sığırlara verilen doğal veya suni cinsellik hormonlarının kalıntılarına etlerde rastlanmaktadır. Bunun yanında eksperler uygun dozlar kullanıldığında insanları etkilemeyeceğini söylemektedirler. Ancak uygun doz miktarının uygulandığı konusunda kuşkular olabileceği olasıdır.
Hayvansal Gıdalar. Hormonlar Kimyasallar,
Uluslararası Kanser Araştırma Ajansı raporuna göre hormonlar insanlar için kanserojen yapıya sahiptir.
Nitritler: salam, pastırma, sosis, sucuk gibi hazırlanmış et ürünleri nitrit içerirler, “nitrit” in kullanılma sebebi bu maddenin butulizm bakterilerini önlemesi ve kırmızı rengi korumasıdır. Nitrit kendi başına kanserojen olmamasına rağmen, ortamda bulunan bazı organik maddelerle birleşerek kanserojen olan “nitrosumin ‘lerin meydana gelmesine sebep olur. Yani bu reaksiyon ürün buzdolabı rafında alıcısını beklerken veya kızartılırken veya alıcının midesinde iken vuku bulur ve mide kanserine sebep olabilir.
Yapılan bir araştırmada haftada 12 adetten fazla sosisli yiyen çocukların kan kanserine yakalanma şanslarının 10 kat daha fazla olduğu açıklanmıştır. Hamile annelerin de bu tip yiyeceklerden uzak durmaları tavsiye olunmaktadır.
Ne yapmalı?
Genel anlamda ağır hayvansal gıdalar ile yapılan beslenme tarzının, kalp, kolon ve diğer dejeneratif hastalıkların oluşumunda önemli rol oynadığını da biliyoruz. Diğer taraftan protein ihtiyacının tahıl, baklagiller, kabuklu yemiş
ve sebzelerden oluşan vejetaryen beslenme tarzı ile karşılanması herkes için sempatik gelmediğini de biliyoruz.
Yani genel anlamda bir kişi için uygun olan beslenme diyetinin bir diğeri için tam anlamı ile uygun olduğu söyleyemeyiz. Böylece yukarıda ifade ettiğimiz beslenme tarzları ile ilgili tercihlerimizin dışında, çok daha önemlisi ve dikkat etmemiz gerekli olan şey. Seçtigimiz gıda maddelerinin toksik maddeler içermemesidir.
Hayvansal gıdalar tercih olunduğunda kendimize bazı sınırlamalar getirmeliyiz. Yani örneğin; toksik birikimlerin en fazla olduğu yerler olan karaciğer, uykuluk, böbrek, bağırsak gibi organlardan uzak durmalıyız. Ayrıca et yemeği hazırlarken toksinlerin birikmiş oldugu yaglı bölümleri çıkartıp atmalıyız.
Fazla miktarda yağlı süt mamulleri ve hayvansal gıda tüketen annelerin sütlerinde toksik maddeler daha fazla birikebilir. Bu yüzden bebeklerine bu toksik maddeleri geçirme riski olduğunu hatırdan çıkartmamaları gerekir.
Hayvansal Gıdalar. Tavuk ve Yumurta,
Tavuk ve yumurta alırken tercihimiz serbest dolaşan gezen tavuk olmalıdır! Yani antibiyotik ve suni yem ile beslenmemiş köy tavukları ve onların yumurtası olmalıdır.
Yumurtalar “Salmonella” tehlikesi içerdiğinden çiğ yemeyin, iyice pişirin. Ayrıca satın alırken çatlak olmayanları ve soğuk muhafaza olunmuşları tercih edin ve buzdolabında muhafaza edin. Yumurtada en önemli tehlike salmonella bakteri kirlenmesidir. Birleşik Amerika’da 1987 yılında yapılan bir araştırmaya göre salmonella bakterisi sonucu vuku bulan 2200 zehirlenme vakasının %70’i pişmemiş yumurta yenmesi nedeniyle oluşmuştur.
Pastörize yumurtaları tercih etmeli çiğ yumurtadan yapılmış olan yiyeceklere (ev mayonezi, ev dondurması, yumuşak omlet, pasta, soslar) dikkat etmelisiniz.
Organik beslenmiş hayvanların etlerini tercih ediniz, hızlı tüketilen yiyeceklerden sakınınız. Ayrıca nitrit içeren et ürünlerinden kaçınınız!
Et ürünleri hazırlanması ve pişirilmesinde tavsiyeler:
Bakteri ürememesi için buzdolabında saklamayı +4°C ile -18°C’de yapın.
Donmuş ürünleri oda sıcaklığında çözmeyin. Plastik su geçirmez torba içinde soğuk su içinde buz çözme işini yapın. Ayrıca ellerinizi yemek hazırlamaya başlamadan önce sabunla iyice yıkayın.
Pişmemiş tavukları en alt rafta saklayın.
• Pişmiş ve pişmemiş yiyecekleri yan yana tutmayın. Tüm alet ve edevatlarınız temiz ve yıkanmış olsun.
Bunun yanında etleri ve kıymaları pembe renk kaybolana kadar pişirin.
Kızartırken,
Kızartmayı fırında yaparak yağın damlamasıyla oluşan alevin sebep olacağı kanserojen etkiden kaçınmış olursunuz. Yani ızgarayı ateşten olduğunca yukarıda tutun.
Ayrıca pastorize olmamış yumurtalardan ve çiğ yumurta ile yapılan ürünlerden uzak durun. Yumurtalar marketlerin soğuk dolaplarından alın. Bununla birlikte 2 saatten fazla oda sıcaklığında tutmayın ve ellerinizi yıkayın.