Cinsellik içgüdüsü nedir? İçgüdülerimiz bize neler yapıyor?
Cinsellik içgüdüsü nedir | Cinsel içgüdü, üreme ve cinsel ilişkiye gitmek için doğuştan gelen dürtüdür. Biyolojik açıdan içgüdüler, doğal ve öğretici ya da örnek model olmadan ortaya çıkan davranışlardır. Yaşam ve hayatta kalma için türlere özgü davranış şeklidir. Örneğin, hayvanların yiyecek ve yağ depolamaları ya da kış için göç etmeleri veya kış uykusuna yatmaları buna benzer bir içgüdüdür!
Cinsellik içgüdüsünün amacı hiç kuşkusuz üremeyi amaçlamaktır. İnsanlar Adem ve Havva’dan beri bu içgüdüyü yerine getirmişlerdir. İçgüdü teşvik edici fakat o oranda da anarşiye yöneltici bir unsur taşımaktadır.
O unsur da zevktir. İnsan, hayvan türünün süper akıllı ve zekisidir. O halde diğer hayvanlardan daha çok kaliteli toplumlar oluşturacaktır. Nitekim oluşturmuştur da, insanın aile yapısı tarih boyunca ve günümüzde de çeşitli darbeler geçirmiş ve geçirmekte olmasına rağmen büyük bir
çoğunlukla faziletini, iyiliğini, güzelliğini korumuş ve koruyacaktır.
Cinsellik içgüdüsü nedir?
İşte bu anlayışın en kötü düşmanlarından biri cinsel zevktir. Öte yandan denebilir ki, cinselliğin anarşiyi topluma sokabilecek en tehlikeli öğesi de zevktir. O nedenle de zevk unsurunu daima göz önünde bulunduran insan toplumlarında cinsellik tıpkı biyolojide, kanserde görülen hücre anarşisine benzer toplumsal anarşi meydana getirebilir.
Cinsellik içgüdüsü, bazen tehlikelidir!
Cinsellikte önemli bir nokta ve bizce kesin gerçekte olayın sonucundaki büyük yükümlülüğün kadına düşmesidir. Neden acaba yükümlülük kadına düşmektedir? çünkü bir anlık cinsellik olayının meyvesi kadın karnında oluşmaktadır. Erkek en fazla bir süre sonunda olayın tesirinden kurtulabilmektedir.
Bilimsel dahi olsa cinsel konulara yaklaşım bütün dünya ülkelerinde uzun süre tabu farz edildiğinden ileri ülkelerde bile bu konuda çalışmalar geç ve güç başlamıştır.
Hayvansal içgüdü,
Halbuki realite olarak konunun varlığı çok eskidir, insan nesli bazılarına göre 1.000.000 yıl, bazılarına göre 2.500.000 yıl geriye gitmektedir. Bilimsel kabule göre bize benzeyen insan dünya yüzünde 35.000 yıldan beri yaşamaktadır.
Saklı içgüdü,
Tarihe bakıldığında ilk insanlar olayı bütün açıklığı ile kabul etmişlerdir. Buna rağmen sonraları insan toplumlarında cinselliğin kabulü şekilden şekle girmiştir. Gözlenmiş veya saklanmış, küçültülmüş veya dokunulmaz kabul edilmiştir. Hatta din seviyesine kadar yüceltilmiştir ve kısacası bir türlü esas yerini alamamıştır. Cinsellik içgüdüsünün ne olduğunun öğrenilmesi, cinsel sağlığın ilk adımıdır!