Zehirlenme nedir? Nasıl zehirleniyoruz?
Zehirlenme nedir? Nasıl zehirleniyoruz | Dört bir yanımız yapay maddelerle, kimyasallarla, radyo aktif maddelerle ve endüstriyel ürünlerle sarılmış durumda. Hal böyle iken nasıl zehirleniyoruz ve nasıl korunacağız? Güvenli veya Toksik faktörler arasında hangisini tercih ettiğimizi soracak olurlarsa, tercihimiz doğal olarak “Güvenli”
olacaktır. O halde neyin güvenli neyin riskli olduğuna karar vermek bize düşüyor.
Zehirlenme nedir? Nasıl zehirleniyoruz?
Bazı insanlar, hazır yiyeceklerde bulunan kimyasal katkı maddelerinin böcek ilaçları (pestisid) kadar toksik olduğunu düşünebilirler. Ancak gerçek olan, böcek ilaçları çok daha zararlı olduğudur. Bunun yanında abartılı düşünce tarzlarına rağbet etmemek gerekir. Zehirlerin dereceleri hakkında fikir ve bilgi edinmeli tedbiri de hiçbir zaman elden bırakmamalıyız.
Zehirlenme nedir? ZEHİRLENMENİN YOLLARI:
Toksik maddeleri vücudumuza genelde; cilt, solunum ve ağız yolu ile almaktayız. Cildimize değen her kimyasalın vücudumuza alındığını aklımızdan çıkartmamamız gerekir. cildimizin ne kadar emici olduğunu pazarda bulunan krem cinslerini düşününce daha iyi anlayabiliriz.
Cildimize değen veya sürdüğümüz kimyasallar cilt yoluyla direk olarak kanımıza ulaşır. Şayet cildimizde daha önceden oluşmuş yanık, kesik veya iltihap gibi oluşumlar var ise kimyasalların kana geçişi çok daha süratli ve kolay olur.
Ağız yoluyla içecekler ve yiyeceklerle beraber çok çeşitli toksik maddeyi vücudumuza alırız. Bazı hallerde ölüme varan
zehirlenmelerle karşı karşıya kalınabilir. Ağız yolu ile alınan toksik maddeler dil, mide, bağırsaklar ve tüm sindirim sisteminin
öğelerince emilir. Ayrıca bu organlarda daha önceden oluşmuş ülser, iltihaplanma vs. gibi sorunlar varsa kimyasalların vücudumuz
tarafından emilimi daha da kolaylaşır.
Zehri nereden alıyoruz?
Ağız ve burun aracılığı ile akciğerlerimize çektiğimiz havada bulunan kimyasallar ve katı tanecikler ağız yolu ile alınanlara oranla daha zararlı olabilirler. Çünkü toz parçacıkları akciğerleri tıkar.
Ayrıca gaz halindeki toksik kimyasallar kolayca emilip kana geçerek beyin, kalp, karaciğer ve böbrek gibi hayati önem taşıyan organları zarara uğratır.
Bronşit, astım vs. gibi akciğerlerinde sorun olan kişilerde bu durum daha kötü sonuçlar doğurabilir. İçlerinde kimyasal madde olan örneğin temizlik maddeleri gibi ürünlerin kapakları sıkıca kapalı tutulmalıdır. Kapakları kapalı olanların bile ne kadar koku çıkarttığını evinizde veya markette test edebilirsiniz.
VÜCUDUMUZ BU ZEHİRLERİ NE YAPIYOR?
Vücudumuzun bir çok kendini koruma yöntemi vardır. Yani toksik maddeler vücudumuza girince, koruma yöntemleri gerektiği
şekilde ve zamanda devreye girer. Ve kendisine zarar verecek
olan bu yabancı maddeleri vücuttan atmaya gayret eder.
Terleme, kusma, ishal, aşırı idrar ve mukoz çıkartma (balgam vs. gibi) bu yabancıları vücuttan atmanın birer yöntemidir. Karaciğer bir çok toksik kimyasal maddeyi zararsız hale getirebilecek güç ve yapıdadır. Ancak bu gücün sonsuz olmadığı kesindir. Bu durum, karaciğerin o güne kadar yapmış olduğu temizlik miktarına göre, ne derece yorgun olduğu ile ilgilidir.
Devamlı şekilde toksik maddeleri uzaklaştırmak için uğraşan bir karaciğerin devamlı aynı performansı göstermesi mümkün değildir. Ayrıca alkol ve kimyasal ilaçlar karaciğer performansının azalmasnıda büyük etkendir.
Zehirlenme nedir? Bağışıklık sistemi:
Vücudumuzun bağışıklık sistemi, enzimler ve beyaz kan hücrelerimiz toksinlerin yok edilmesinde çok önemli rol oynarlar. Bütün bu mücadelenin sonunda vücuda giren toksinlerin hepsi atılmayabilir. Bu defa vücut bu toksik maddeleri, kemiklere, hücre zarına, yağ dokularına ve diğer organlara yollayarak sonradan atılmak üzere depolar. Ancak bu sonradan atılma eylemi aynı yaşam tarzı devam ettiği sürece hiçbir zaman gelmez ve toksinler toplanmaya devam ederler.
Kimyasal toksik maddelerin depolandığı diğer bir yerde hormon bezleridir. Toksik maddelerin toplanması sonucunda hormonal dengemiz bozulabilir…
Vücudumuza girip atılamayan ve depolanan toksik maddeler, daha sonra vücuda girecek olan başka kimyasal toksik maddeler ile birleşebilirler. Böylece daha komplike, baş edilmesi daha zor yabancı toksik maddeler oluşturabilirler.
DEVAMLI ARTAN KİMYASAL TOKSİK MADDELER:
Dünya genelinde yılda insan yapımı 85.000 değişik cins sentetik madde üretiliyor. Ayrıca her yıl 1.000 adedin üstünde yeni sentetik madde bunlara ilave olunuyor. Üretilen bu kimyasal ürünlerin bir kısmı güvenli olmakla beraber büyük bir kısmının güvenlik testleri yapılmadan pazara verilmektedir.
İstatistiklere göre, sadece Amerika Birleşik Devletlerinde 2001 yılında 400 milyon ton kimyasal üretilmiştir. Diger taraftan Amerika Çevre Koruma Ajansı -EPA (Envorimental Protectio Agency)’nin üretilen 50.000 kimyasalın % 82 sinin insan sağlığı için toksik olduğunu açıklamıştır.
Yapılan testler hiçbir zaman yeterli değildir. Amerika Ulusal Araştırma Birliği ülkede kullanılan böcek ilaçlarının (pestisid) sadece % 10 unun, medikal ilaçların ise sadece %18 inin insan sağlığı için zararlı olup olmadığının test edilmiş olduğunu bildirmiştir.
Bir ÖRNEK:
15 Şubat 2006’da, EPA’ya danışmanlık yapan bilim kurulu, PFOA’nın (Teflon: yanmaz/yapışmaz tava üretiminde kullanılan madde) kanserojenlik derecesini ‘muhtemel kanserojen’ derecesine yükseltmiştir. Böylece ABD’de teflon kimyasalları içeren ürünlerin kullanılmaması yönündeki çağrılar artmıştır.
İlk Fransa’da bulunan teflon malzemesinin kullanıma girmesinin üzerinden yaklaşık 50 yıl geçtikten sonra denetime konu
olması manidardır. Bu durum, çevre ve insan sağlığı için yeterli ve doğru güvenlik araştırmaları yapılmadan kullanıma giren kimyasalların yaratabileceği tehlikelerin son örneklerinden birini oluşturmaktadır.
Hatırlayacak olursanız, kalıcı kirletici bir başka madde de DDT böcek ilacıdır. İkinci dünya savaşından sonra tüm dünyada yaygın olarak kullanıma girdikten onlarca yıl sonra 1972’de, kanser de dahil olmak üzere bir sürü hastalığa sebep olduğu bildirilmiştir. Daha sonra yol açtığı sağlık ve çevre sorunlarının tanınmasıyla önce ABD’de daha sonra da diğer ülkelerde yasaklanmıştı.
Türkiye’de dahil hemen tüm ülkelerde bu maddenin girmediği bırakın şehri tek bir tane köy kalmamıştır. Ayrıca hala kullanıldığına dair haberler gelmektedir.
Zehirlenme nedir? BANA BİRŞEY OLMAZ…
Bana bir şey olmaz. Bir şey değil, şimdi geçer. Hasta değilimki neden endişeleneyim? Ne kadar genç, sağlıklı, sporcu, kötü alışkanlıkları olmayan vs. gibi pozitifleriniz olsa dahi “SİZE BİR ŞEY OLUR“.
Unutmayın ki; kimyasalların uzun vadede vücudumuzda
hangi hasarları yapabileceği henüz yeterince bilinmiyor. Yiyeceklerin, suyun, havanın içinde bulunan toksik kimyasalların
vücudumuzun içinde birikmiş diğer toksik kimyasallarla birleşmesi sonucunda ne gibi olayların tetikleneceğini bilmiyoruz.
Her zaman aynı keyifli sağlık içinde olamayabiliyoruz. Şayet bir kırıklığımız varsa, üşütmüşsek veya bağırsağımız bozuk ise bu maddelere karşı dayanıklılığımız çok daha zayıf olacaktır.
Diğer taraftan siz ve aile fertleri sık sık hastalanıyor iseniz.
Dikkat edin eviniz yoğun biçimde toksiktir! Aynı şekilde sıklıkla
aşırı stres problemi yaşanıyor ise sizin toksik olma durumunuz yüksek ihtimaldir.
Zehre dayanıklı mısın?
Bazı kişiler daha dayanıklı olabilirler, daha doğrusu biraz daha uzun süre dayanabilirler. Ancak sonucunda toksik kimyasallar aksatmadan görevini yapacaktır. Ayrıca siz “ahh, keşke bilseydim bu hatayı yapmazdım”ı belki kaçıncı defa tekrar etmiş olacaksınız.
Yapılacak en iyi şey “uzak durmak” tır.