İnsan

Z kuşağı gözünden hayat, ekonomi ve iş dünyası!

Z kuşağı gözünden hayat, ekonomi ve iş dünyası | Senfonico ve Bolt’un beraber yürüttüğü 2021 Haziran ayında gerçekleştirilen Z Kuşağı Araştırmasının sonuçları yayınlandı. Bu araştırmada gençlerin kişilik temalarını ve davranışlarını anlamak için katılımcılara çeşitli konularla ilgili çoktan seçmeli, sıralama ve açık uçlu sorular soruldu.

Ankete katılım sağlayan bin 10 gencin yüzde 45’i kadın, yüzde 51’i erkek, yüzde 1’i diğer ve yüzde 3’ü cinsiyet belirtmek istemeyen bireylerden oluşuyor. Anket sonucunda elde edilen bulgular; dijital dönüşümün, çalışma modellerinin, tüketim alışkanlıklarının ve yeni meslek tanımlarının hayatımıza girdiği bir eşikte Z kuşağına dair kapsamlı bir tablo sunuyor.

Z kuşağı ve sosyal medya
Z kuşağı ve sosyal medya

Z kuşağı gözünden hayat, ekonomi ve iş dünyası!

Katılımcılara gelecekten ne kadar umutlu oldukları sorulduğunda, yüzde 33’ü umutsuz olduğunu, yüzde 38’i umutlu olduğunu belirtirken, yüzde 29’u nötr kaldı. Bu soruya cevap veren katılımcılara bakıldığında, Türkiye’de yaşayan genç kadınların erkeklere göre daha umutsuz olduğuna ulaşıldı.

“Çok umutsuzum” diyen kadınların oranı yüzde 53’ü bulurken, bu oran erkeklerde yalnızca yüzde 38. Umutsuzluğa düşüren konular sorulduğunda en yüksek orandan en düşük orana doğru sırasıyla ekonomi, işsizlik, pandemi, kaliteli eğitim alamamak, çevresel sorunlar, ifade özgürlüğü kısıtlamaları ve siyasi istikrarsızlık cevapları verildi.

Gelecek ile ilgili hangi konuların umut verdiği sorulduğunda ise önem derecesi sırasıyla kendi beceri/yetkinlikleri, ailenin sunduğu manevi destek, mezun olacağı okul, kız arkadaş/erkek arkadaş, ailenin sunduğu maddi destek, çalıştıkları iş cevapları verildi. Yüzde 25’lik bir dilim bu soruya “umut veren bir şey yok” cevabını verdi.

Türkiye’de Umutlu-Umutsuz Kutuplaşması

Z kuşağı geleceğini inşa etmede, önce kendine sonra ailesine ve eğitimine güveniyor fakat ülke ekonomisi, işsizlik ve pandemi engel olarak gördükleri konular. Dolayısıyla bireysel yaşantılarında söz hakkı ve kontrol hissederken, toplumsal ve siyasi meselelerde daha çaresiz hissettikleri söylenebilir.

Genel olarak kadınlar ve bekar olanlar umutsuzluğa düşüren konulara daha fazla katılım sağlarken, 15-17 yaş grubu ise kaliteli eğitim alamamak, aile problemleri ve maddi sıkıntılar konularında daha sıkıntılı bir grup olarak öne çıkıyor.

Bununla birlikte, ailenin maddi ve manevi desteği, gençlerin hayatında ve gelecek algısında büyük önem taşıyor. Umutlu gençlerde aileden gelen maddi ve manevi destek ve bunun hayatlarındaki yeri umutsuz gençlerden oldukça fazla.

Ekonomi Her Genci Endişelendiriyor

Cinsiyet, yaş, yaşanılan şehir ayrımı olmaksızın, Z kuşağını en çok endişeye düşüren konu ekonomi. Araştırma çıktılarının en dikkat çekici taraflarından biri, hepimiz Z kuşağı diye tek bir yapı varmış gibi düşünmek isterken keskin bir kutuplaşmanın ortaya çıkması oldu. Fakat bulgular, kutuplaşma ne kadar derin olursa olsun ekonominin bugün her gencin ortak sıkıntısı haline geldiğini gösteriyor.

Gençler her gün sosyal medyada, markette, AVM’de, haberlerde, sohbetlerde ve sokakta çeşitli sebeplerle ekonomik sıkıntıya maruz kalıyor. Hoşnutsuz oldukları bu karşılaşmalar yetmiş olsa gerek ki sosyal medyada takip ettikleri influencer’ların içeriklerinde en ilgilenmedikleri konuların başında “ekonomi” geliyor.

Ayrıca, ekonomik sıkıntıları ifade ederken kullanılan dilde cinsiyet kırılımına rastlandı. Erkekler daha çok yatırım aracı odağında konuşurken kadınlar satın alım üzerinden derdini anlatıyor. Bu durum; eğitim, çalışma hayatına başlangıç, nakde erişim, finansal okuryazarlık gibi sosyal meseleler ile açıklanabilir.

Geçmiş Kuşaklara Kıyasla En Büyük Engellerden Biri Seyahat

Demografik detaylardan bağımsız olarak Türkiye’de yaşayan Z kuşağının yapmak isteyip de yapamadığı ortak aktivite seyahat etmek. Seyahat etmek dışındaki diğer dilekler umutlu-umutsuz farkını daha çok ortaya koyuyor. Umutlu gençler kariyerle birlikte “iş kurmak”tan bahsederken, umutsuz gençlerin “kariyer yapmak,” “yayıncı olmak” gibi bugünkü hayatını değiştirebileceği patikalar hayal ettiği görüldü.

Dijital Hayat ve Sosyal Medya

İnternet erişimini her an her yerde sağlayabilen ve dijital dünyaya doğan Z kuşağı gündem takibini de internet üzerinden sağlıyor. Buna rağmen, televizyonun önemi ve haberleri televizyon üzerinden takip etme gerçekliği Türkiye için hâlâ oldukça geçerli sayılıyor.

Ekonomi ve tüm getirileri herkesin ortak kaygısı olsa da gelecekten umudu olmadığını beyan edenler diğerleriyle karşılaştırıldığında siyasi konulardan ve mevcut yönetimden de şikayetçi. Düzenli olarak gündemi takip ettikleri mecra farklılığı ise dikkat çekici; gündemi Twitter’dan takip eden kişilerin yüzde 26’sı çok umutlu olduğunu ve yüzde 33’ü çok umutsuz olduğunu belirtirken YouTube’dan takip eden kişilerin yüzde 34’ü çok umutlu olduğunu, yüzde 27’si ise çok umutsuz olduğunu belirtti.

Sonuçlara göre, katılımcılar Instagram’da ortalama dört saat 52 dakika, Twitter’da üç saat 21 dakika, TikTok’ta iki saat 22 dakika ve Facebook’ta iki saat 22 dakika vakit geçiriyor.

Z Kuşağı Çeşitlilik ve Farklılık Peşinde

Z kuşağı çeşitliliği seviyor ve bununla yaşıyor. Onlar sadece oyuncu, sadece müziksever ya da sadece sporcu değiller. Aynı anda birçok şeyler aslında.

Z kuşağının sosyal medyada geçirdiği vakit göze alındığında maruz kaldıkları sosyal medya ortamının da önemi artıyor. Katılımcılara sosyal medyada neleri zararlı buldukları sorulduğunda öne çıkan konular önem sırasıyla siyasi kısıtlamalar, zorbalık, imkansız güzellik standartları, yanlış bilgiler ve kalitesiz içerikler.

Müzik, Podcast, Video ve Oyun: Platformlar

Spotify ve onu hemen takip eden YouTube, Türkiye Z kuşağını müzik ve podcast’in temel kaynakları olarak ele almış durumda. Her ne kadar kullanım olarak yoğunluk gösterse de, ücretli üyelik oranları gençlikte oldukça düşük seyrediyor. Müzik türü tercihleri sorulduğunda türün ötesinde sanatçının yani içerik üreticisinin kimliğine göre müzik zevklerinin eşleştiğine ulaşıldı. Aynı şekilde podcast konusunda bir tür tercihinde yığılma göstermiyor. En sevilen tür komedi/mizah olsa da diğer türler yüzde olarak oldukça yakından takip ediyor.

Z kuşağının video izleme alışkanlığı dizi ve film özelinde yoğunlaşmış durumda. Netflix’i kendi üyeliği olmadan tüketen kişilerin yüzde 81’inin diğer hiçbir platformda üyeliği yok. Ücret ödemeseler de izledikleri bir diğer platform yüzde 21 oranla Exxen. Kadınların yüzde 41’inin, erkeklerin yüzde 25’inin hiçbir içerik platformunda kendi hesapları yok.

Oyuncu gençlik

Katılımcıların yüzde 55’i “oyun oynamaktan hoşlandıklarını” ifade ediyor. Yüzde 92’si oyun oynama sıklıklarını “oldukça sık” olarak tanımlıyor. Oyuncuların yüzde 72’si “her gün” oyun oynuyor. Ayrıca, oyuncular günde ortalama altı saat oyun oynuyor.

Z kuşağının oyun aşkı gerçeklikten bir kaçış gibi görünüyor. Oyun oynama kavramının bireyselliği ve umutsuzluk ile olan doğru orantısı yeni kuşağın oyun ile dünyadan uzaklaştığının kanıtı olarak gösterilebilir.

Tik Tok gençliği

Türkiye’de 2020’de en çok indirilen uygulama olan TikTok, hayatın gerçekliklerini ortaya koyan bir platform olarak konumlanıyor. İnsanların sosyal medya üzerinden farklı gerçeklikler yansıtmasına rağmen TikTok bu fenomeni yıkmaya devam ediyor. İçerik üretim-tüketim sirkülasyonu ve yayılım hızının yanı sıra moda tüketicilerinin çoğu TikTok’ta. Güzel olan yanı, diğer platformlara göre “marka seçiciliği” bu platformda daha az olduğu için moda için bir fırsat alanı.

Çeşitliliğe karşı farkındalığın yükseldiği, bireysel gelişime verilen önemin arttığı bu dönemde şirketlerin ve sorumluluğu elinde tutan tüm kurumların bugünün ihtiyaçlarına cevap verebilmesi iki taraf için de faydalı sonuçlar doğuracaktır.

Yeni nesil ve internet
Yeni nesil ve internet

Z Kuşağı Araştırması,

Ekonomi, Z Kuşağının En Büyük Ortak Sıkıntısı

Yeni çalışma modellerinin, mesleklerin ve iş tanımlarının hayatımıza girdiği bir dönemde, Z kuşağının beklentilerini karşılamak isteyen şirketler iş dünyasına dair potansiyel değişimleri şekillendiren bir konumda. Bu noktada hem bir tüketici hem de bir üretici olarak Z kuşağının dünyası, şirketler için kritik önem taşıyor.

Türkiye’deki 15-25 yaş arası gençlerin kişilik temalarını ve davranışlarını anlamak amacıyla Senfonico ve Bolt’un ortak çalışmasıyla gerçekleştirdiği “Z Kuşağı Araştırması,” dünyada ve özellikle Türkiye’de Z kuşağının beklentilerine, umutlu ve umutsuz oldukları konulara ve yükselen trendlere dair kapsamlı bir analiz sunuyor. Araştırmanın bulguları Senfonico CDO’su Gülçin Demircan ve Bolt araştırma birim lideri Melek Özsoy’a soruldu.

Soru cevapla Z Kuşağı

Araştırmanızda katılımcılara gelecekten ne kadar umutlu olduklarını sordunuz. Bu bulgulara göre Z kuşağındaki hangi kesim en umutsuz? Bu umutsuzluğa çözüm bulmak için şirketler ne yapmalı?

SENFONICO: Kendini umutsuz olarak tanımlayan gençlere baktığımızda yüzde 53’ünün kadın olduğunu ve yüzde 43’ünün 15-17 yaş aralığında olduğunu gözlemledik. Yüzdelerin umutlu bireylerde istatistiksel olarak farklılık gösterdiğini göz önüne aldığımızda Türkiye’deki genç kadınların, genç erkeklere oranla daha umutsuz olduğunu söylemek mümkün.

Gençlerin yüzde 60’ı kendini ifade edememek/yanlış anlaşılmaktan endişeli. Öte yandan onları en çok umutlandıran şey ise yüzde 42 oranla kendi beceri ve yetkinlikleri. Bu çıktı; aile, okul, şirket ya da tüm devlet kurumlarını ilgilendiriyor. Gençlerin kendini ait hissedebileceği bir çalışma ortamı sağlamak için kendilerini ifade edebilecekleri bir alan yaratmak önemli. Yetkinliklerini gösterebilecekleri sorumluluk-yetki dengesini oluşturan şirketler Z kuşağı için daha çekici hale gelecektir.

Umut ve Umutsuzluk

Peki umutsuzluğa düşüren konularda kadınlar ve erkekler nasıl bir ayrıma düşüyor? Sizce bu farklılığın sebepleri neler?

BOLT: Kadın veya erkek da başta gelen endişe sebebi ekonomi. Kadınların yüzde 50’si ekonomiyi mutsuzluk nedeni gösteriyor. Erkeklerde ise bu oran yüzde 61’e ulaşıyor. Her iki cinsiyette de ikinci sebep işsizlik, üçüncü sebepse pandemi olarak belirtiliyor. Kadın ve erkeğin bu konudaki ayrımına bakalım: Kadınlar erkeklerden ayrışarak pandemi, aile problemleri, ailenin maddi sıkıntıları, çevresel sorunlar, ifade özgürlüğü kısıtlamaları, sosyal hayata müdahale ve bireysel sağlık sorunları konularında daha çok umutsuzluğa düşüyor. Erkekler ise ülke ekonomisi ve siyasi iktidarsızlık konularında kadınlardan daha fazla umutsuzluk hissediyor.

Kötü, zor, berbat, batık, bitik

Araştırmaya göre ekonomi, her genci en çok endişeye düşüren konu. Z kuşağı bu memnuniyetsizliği nasıl ifade ediyor? Ekonomiye dair özellikle hangi konulardan bahsediliyor?

SENFONICO: Ekonomi özelinde gençleri umutsuzluğa düşüren konuların başında ülke ekonomisinin kötü seyri geliyor. Gençler durumu kötü, zor, berbat, batık, bitik gibi kelimelerle ifade ediyor. İkinci ve üçüncü sebepler arasında TL’nin değersiz bir para birimi olması, alım gücünün ve imkanların düşük olması geliyor.

Ekonomik sorunlar dönem dönem her kuşağın başına gelse de şu an gençlerin durumdan etkilenmeleri geçmiş jenerasyonlardan oldukça farklı. Çünkü her gün sosyal medyada akranlarının hayatlarını izliyorlar. Eskiden kendisini ve durumunu komşusuyla kıyaslayan, “gençler iş beğenmiyor” diyen kuşaklar görmek istemese de gençler her gün sosyal medyada isteyip de yapamadıklarıyla yüzleşiyor. Globalleşen dünyada, herkese açık olan sosyal medya mecralarında her gün aslında hiç eşit olmadıklarının sağlamasını yapıyorlar.

Türkiye’de Z Kuşağı

Türkiye’de yaşayan Z kuşağı, dünya geneline kıyaslandığında hangi konularda dezavantaja sahip olduğunu düşünüyor?

BOLT: Türkiye’de yaşayan gençlerin, “Yapmak isteyip de yapamadıklarınız nelerdir?” sorusuna verdiği yanıt üzerinden bir yorum yapmak gerekirse; seyahat, kaliteli bir eğitim ve teknoloji gibi bugün onların yaşlarında sahip olunması beklenen şeylere erişme sorunları olduğunu gördük. Yurt dışında yaşayan birinin kendini çok da zorlamadan istediği birtakım ürünleri elde ediyor olması ve Türkiye’de bu resmin çok çok farklı olması gençlerin sıkıntıları arasında.

Özellikle araba, oyun konsolu gibi ürünlerin Türkiye’de bir lüks olarak değerlendiriliyor olması ve bir hobi edinmenin bile ekonomik olarak zorlayıcı bir unsur olması bu başlık altında sıkça bahsediliyor. Yurt dışı ile kıyaslama yapılırken göze çarpan bir diğer konu eğitim sistemi ve Türkiye’deki eğitim sisteminin yetersizliği. Bunun yanı sıra özellikle sosyal medya kısıtlamaları gençlerin gündeminde. İfade özgürlüklerine müdahale edildiklerini düşünüyor ve bu bağlamda birçok ülkeden geride olduklarını hissediyorlar. (Yukarıda bahsedilen konular herhangi bir istatistiki veriye dayanmayıp anket yanıtlarında verilen açık uçlu soruların analizinden elde edilmiştir.)

Z kuşağı ve hayata bakış
Z kuşağı ve hayata bakış

Soyalmedya ve dijital

Sizce Z kuşağının sosyal medyayı ve dijital platformları aktif ve etkin bir şekilde kullanması, geçmiş kuşaklara kıyasla hangi konularda bakış açılarını değiştirdi? Bu değişim, gelecek için ne gibi değişikliklere kapı açabilir?

SENFONICO: Aslında çok uzağa gitmeye gerek yok, “Y” kuşağı diye isimlendirdiğimiz yaş grubu bile geleneksel medya yani tek taraflı bilgi akışına doğdu. İnsan alıcı, medya araçları ise vericiydi. Bugün özellikle Z jenerasyonunun içine doğduğu iletişim ve haberleşme ortamı tamamen etkileşimli. 2000’ler itibarıyla internetin ve sosyal medyanın da hayatımıza girmesiyle her geçen gün büyüyen yeni medya, Z kuşağının ikinci yaşam alanı diyebiliriz. Gençler globalleşme ile dünyanın keyfini de derdini de sahiplenen bir kitleye dönüştü. Onları diğer kuşaklardan ayıran en belirgin özelliklerden biri de bu kapsayıcı duyarlılıkları.

Sosyal medya için üretmek

BOLT: Araştırma sonuçlarına göre Z kuşağı kişi başı günde ortalama üç-dört saatini sosyal medyada geçiriyor. Bunun yanı sıra sosyal medyadaki içerik üretimi, Z kuşağında daha net görülüyor. Instagram kullanan gençlerin yüzde 17’si her gün paylaşım yaptıklarını belirtiyor. Yalnızca sosyal medyayı tüketmek değil, sosyal medya için üretmek de hayatlarının bir parçası. Aslında kendilerini ifade edecek bir alan arıyorlar ve bugün bu alan dijitalde hayat buluyor.

Gelecekte bu yaş grubu, iş arkadaşı olarak hayatımıza girdiğinde konuştuklarının duyulmasını isteyecek ve iletişimde şeffaflık beklentisinde olacak. “Şirket kültürü” artık her ölçekten şirkette altı doldurulması ve uygulanması gereken bir kavram haline gelmeli.

Şirketler ve Z kuşağı

Şirketler, Z kuşağının ve gelecek nesillerin beklentilerini karşılamak için öncelikle hangi konulara önem vermeli? Gençler şirketlerden farklı olarak neler bekliyor?

SENFONICO: Gençlerin sosyal medyada özellikle yalan haberlerden, bilgi kirliliğinden ve sahte dünyalardan rahatsız oluşu dikkatimizi çekti. Bunun yanı sıra, tek haber kaynağı yerine farklı mecralara yöneldiklerini de gördük. Z kuşağının gerçeği duymaya dair bu arzusunu dikkate almak gerek.

Diğer kuşaklara nazaran çalıştıkları yerin fiziksel ve manevi olarak doyurucu olmasını önemsiyorlar. Şeffaflık bu bağlamda en önemli şirket kültürü unsurlarından biri. Bunun yanı sıra duyarlı ve sadece kendini değil ötekini de savunan bir kesim olduğu için gücün adil kullanılması ve etik değerler, çalışan sadakatinin esas kriterleri olacaktır.

Semih Bulgur

l am a knowledge worker who works hard to make you informed about original knowledges from international sources!

Related Articles

Leave a Reply

Your email address will not be published. Required fields are marked *

Adblock Detected

Merhaba. Sitemiz yoğun bir emeğin ürünüdür! Sitede dolaşmak için lütfen Reklam Engelleyicinizi Kapatın. Please Close The Ads Protector.